wind Kelime Anlamı ve Kullanımı
- f (wound) i döndürmek; sarmak; çevirmek; kurmak (saat); dolaşmak; geri dönmek; gizli gizli sokulmak; sarılmak; eğrilmek; bükülmek; i dönemeç, yolun döndüğü yer; kurma wind down yavaslamak; açmak (araba penceresi) wind its way dolaşıp gitmek wind off bir çark veya iğden boşaltmak veya diğerine sarmak (iplik) wind up toplayıp sarmak; bitirmek, halletmek, sonuçlandırmak; makara veya vinç ile kaldırmak; kapatmak (araba penceresi); (beysbol) topu atmak için kolu yukarı kaldırmak
- i ruzgar, yel, hava; kasırga, hortum, bora; havanın estiği yön; havanın getirdiği koku, nefes; haber; soluk, nefes; boş laf; çoğ orkestrada nefesli çalgılar; bağırsakta gaz in the wind olmakta, patlamak üzere; kafası dumanlı, sarhoş in the wind's eye tam rüzgara karşı break wind yellenmek, osurmak get wind of sezmek, haber almak, duymak, ipuçlardan anlamak have the wind of rüzgar yönünde olmak; kokusunu almak; üstün durumda olmak have ones wind up tetik durmak sail close to the wind hemen hemen rüzgâra karşı gitmek; tehlikeyi göze almak; az parayla geçinmek wind gap dağ silsilesi içinde akarsuyun geçmediği boğaz wind gauge tüfekte rüzgar ayarı wind instrument nefesli çalgı wind rose rüzgargülü wind scale ruzgâr cetveli wind tunnel hava deneme tuneli an ill wind felâket, şanssızlık fair wind elverişli ruzgâr fling to the winds saçıp dağıtmak, atmak foul wind aksi rüzgâr, fırtınalı ruzgar go like the wind ruzgar gibi hızlı gitmek high wind kuvvetli rüzgâr in the teeth of the wind şiddetli rüzgâra karşı into the wind rüzgâra karşı take the wind out of one's sails yelkenlerini suya indirtmek the four winds dört yönden esen rüzgârlar; dört taraf trade winds alizeler It's an ill wind that blows no good Her işde bir hayır var There is something in the wind Ortalıkta bir şeyler dönüyor