water Kelime Anlamı ve Kullanımı
- i su; deniz, göl, nehir; su birikintisi; gölek, gölcük, gölet; elmasın parlaklık ve şeffaflığı; hare, kumaşın şanjanı; mükemmellik, kalite; karşılığı olmadan ilâve olunan sermaye; çoğ kara suları; çoğ sular water ballet su balesi water bearer sucu, saka; bh, astr Kova Burcu; Saka takımyıldızı water bed yatak olarak kullanılan içi su dolu büyük plastik torba water beetle, water bug su böceği, su sineği, zool Hydrophilus water blister içi suyla dolu kabarcık water boy işçilere veya sporculara su getiren kimse water buffalo manda, zool Bubalus bubalus water cart su arabası water chestnut su kestanesi, göl kestanesi, bot Trapa natans water closet tuvalet, apteshane, kıs WC water color suluboya; suluboya resim water cooler su soğutacak kap veya tertibat water cure tıb su ile tedavi; kdili fazla su içirerek yapılan işkence water flea su piresi; subiti, zool Daphnia water gap iki dağ arasındaki derin dere, koyak, geçit water gas hidrojenle karbonmonok- sitten meydana gelen bir çeşit havagazı water gate set, kapak water gauge istim kazanındaki suyun yüksekliğini ölçme aleti, su seviyesi göstericisi water germander sunanesi, sarmısak otu, bot Teucrium scordium water glass su bardağı; kazandaki suyu ölçme aleti; sodyum silikat; su saatı water hammer borularda su gürültusü water hazard golf oyununda su mâniası water hemlock sığır baldıranı, bot Cicuta virosa water hen su tavuğu water hole hayvanların su içtiği ufak pınar veya gölcük water jacket moturu soğutmak için silindirlerin etrafındaki su gömleği water jump at yarışlarında su mâniası water level su seviyesi water lily nilüfer, bot Nymphaea water line den su hattı water main yeraltı su borusu water meter su saatı water mill su değirmeni water moccasin Kuzey Amerika'da bulunan kanca-dişli engerek water nymph su perisi water on the brain beyinde su toplanması water polo su polosu water rat misk sıçanı, su sıçanı, zool Ondatra zibethica; limanlarda hırsızlık eden serseri water rights su kullanma hakkı water snake su yılanı, zool Natrix water softener suyun kirecini ayırarak yumuşatan kimyasal madde veya tertibat water spaniel su spanyeli water supply su rezervi; su kaynakları; su sağlama water system bütün kollarıyle bir ırmak; su kaynakları; su sağlama water table mim bina yüzündeki alt saçak, yağmur etekliği; jeol su tabakası, su tabakası seviyesi water tower su kulesi water wheel sudolabı; çark water wings yüzme öğrenenler için bir çift sugeçirmez şişirilmiş torba water witch yeraltı sularının yerini bulabildiğini iddia eden kimse above water kaygısız, sıkıntısız be in hot water başı dertte olmak, güç durumda olmak be under water su altında kalmak go water kdili su dökmek, işemek head of water kaynak yeri, su başı; su rezervi; sarnıç, baraj; su gücü high water met, kabarma; sel; kdili boy atan çocuğa pantolonunun kısa gelmesi in deep water başı dertte, müşkül durumda in smooth water meselesiz, yolunda low water cezir, inme; suların çekilmiş hali low water mark tam cezri veya suyun fazla çekildiğini belirten işaret make water su dökmek, işemek of the first water en iyi cinsten on the water denizde soft water tatlı su, kireçsiz su spring water pınar suyu take the water (belirli bir membadan) su içmek the waters meşime, son, etene, döleşi throw cold water on hevesini kaçırmak, soğutmak watered silk hareli veya dalgalı ipekli kumaş He worked hard to keep his head above water Geçinebilmek için çok çalıştı Sam is a villain of the purest water Sam hainlerin daniskasıdır They spend money like water Su gibi para harcarlar
- f sulamak; suvarmak, su vermek; harelemek (ipek); su katmak, sulandırmak; sulanmak; su içmek (hayvan), suvarılmak; karşılığı olmadan hisse senetlerini çoğaltmak water down sulandırmak; hafifletmek, yumuşatmak The smell of fresh bread makes my mouth water Taze ekmek kokusu ağzımı sulandırır