warm Kelime Anlamı ve Kullanımı
- s ılık, hafif sıcak; ısıtan, sıcak tutan; hararetli; canlı; gayretli, şevkli; heyecanlı, çabuk heyecanlanan; sıcakkanlı; sıkıcı; güz san sıcak (renk); yeni, taze; saklanan şeye veya gerçeğe yaklaşmış durumda olan warm front meteor sıcak hava kitlesi a warm climate ılıman iklim a warm welcome hararetli kabul, sıcak bir karşılama make it warm for someone anasından emdiğini burnundan getirmek warm'ly z samimiyetle, hararetle; şevkle warm'ness i sıcaklık, ılıklık
- f ısıtmak, kızdırmak; ısınmak, kızmak; teşvik etmek, teşvik olunmak warm to veya toward şevkle sarılmak warm up ısınmak; ısıtmak; yarışmadan önce hafif idman yapmak; motoru ısıtmak için çalıştırmak; konser veya temsilden önce son bir hazırlık yapmak warming pan yatağı ısıtmaya mahsus saplı ve kapaklı madeni kap