turn Kelime Anlamı ve Kullanımı

    • i dönüş devir, deveran; sapış, yön değiştirme, yönelme, istikameti çevirme; sapak, dönemeç; viraj; oyun sırası; korkutma, ödünü koparma; gezme, dolaşma; gidip gelme; muamele; sıra, nöbet; kabiliyet, yetenek, istidat; biçim; yön; tarz, nevi; kdili sarsıntı, şok; kısa piyes; büklüm, kıvrım; dönüm; iş fırsatı; müz grupetto, grupçuk, kümecik, işleme turn about, turn and turn about nöbetle, sıra ile turn bench torna turn of phrase üslup turn of the screw bir amaç uğruna baskı kullanma at every turn her defasında, istisnasız by turns nöbetleşe done to a turn tam kararında pişmiş in turn sıra ile, nöbetle out of turn sıra beklemeden, sıra dışından take turns nöbetleşmek, sıra ile yapmak take a sudden turn birden fenaya veya iyiye dönüvermek (hastalık) It's your turn Sıra sizde This will serve my turn Bu benim işimi görür
    • f döndürmek, çevirmek; devrettirmek, altüst etmek; torna tezgâhında biçim vermek; tersyüz etmek; burkmak; biçimini değiştirmek, bozmak, tahvil etmek, değiştirmek; kıvırmak; körletmek; uygulamak, faydalanmak; etmek yapmak; doğrultmak, tevcih etmek, yöneltmek; havale etmek, teslim etmek, nakletmek; ekşitmek; tercüme etmek, başka dile çevirmek; bulandırmak; geri çevirmek; dönmek, devretmek, deveran etmek; yönelmek; geçmek; dönüşmek; kesilmek, olmak; bulanmak, sersemlemek; geçmek doldurmak; sapmak, eğilmek; döneklik etmek; bozulmak, ekşimek; den tiramola etmek turn about öbür tarafa dönmek; evirip çevirmek turn a deaf ear to işitmezlikten gelmek, kulak asmamak turn adrift başıboş bırakmak turn against aleyhine dönmek, aleyhine döndürmek turn a hair kılını kıpırdatmak, aldırış etmek turn a hand işe koyulmak, girişmek turn an honest penny namusu ile ekmeğini kazanmak turn a neat phrase hoş bir üslupla yazmak turn aside bir yana dönmek; saptırmak, vaz geçirmek turn away başka tarafa yöneltmek; kovmak; dönüp gitmek, sapmak; vaz geçmek turn back geri çevirmek; geri dönmek turn color renk değiştirmek turn down kıvırmak bükmek; reddetmek, geri çevirmek; yüzünü aşağı çevirmek (iskambil kâğıtları); kısmak turn in içine kıvırmak, içeriye doğru çevirmek; teslim etmek; yatmak turn inside out içini dışına çevirmek, tersyüz etmek turn into olmak, kesilmek, dönmek turn loose salıvermek, serbest bırakmak turn off kapamak; kesmek; lafa boğmak, sözü çevirip cevapsız bırakmak; sapmak; İng yol vermek; (argo) ilgisini kaybetmek turn on açmak; çevirmek; (argo) heyecanlandırmak, esritmek; (argo) esrar kullanmak; bağlı olmak, bakmak; düşman olmak turn one's back on sırt çevirmek turn on one's heels dönüp gitmek turn out tersyüz etmek; dışarı atmak, kovmak; otlatmak için dışarıya çıkarmak (hayvan); dışına dönmek; yapmak, imal etmek, meydana getirmek; söndürmek; katılmak; kdili yataktan kalkmak; olmak, çıkmak turn over çevirmek, devirmek; havale etmek, teslim etmek; devretmek; zihninde evirip çevirmek; altüst olmak, devrilmek, dönmek; alıp satmak (mal) turn over a new leaf yeni bir hayata başlamak turn round çevirmek, çevrilmek, dönmek turn tail kaçmak, tüymek, toz olmak turn the corner köşeyi dönmek; krizi geçirmek, tehlikeyi atlatmak turn the tables on one tersine çevirmek; altüst etmek turn the trick işi halletmek turn thumbs down on reddetmek turn to müracaat etmek, baş vurmak, yardımını istemek; işe koyulmak; (belirli bir sayfayı) açmak turn traitor hain olmak, hainlik etmek turn turtle den alabora olmak, altüst olmak, ters dönmek turn up yukarı çevirmek, çevirip kaldırmak; açmak, çevirmek; yüzünü yukarı çevirmek; ortaya çıkmak; gelmek, bulunmak turn upside down altüst etmek veya olmak; devrilmek




online kişi ingilizce öğreniyor veya ingilizce kelime arıyor