tie Kelime Anlamı ve Kullanımı
- in with kdili ile ilişkisi olmak tie into hızla sarılmak; (argo) haşlamak; tutmak tie one on (argo) sarhoş olmak tie one's tongue susmak, susturmak tie the knot evlenmek, evlendirmek tie to himayesine sığınmak tie up bağlamak; bağlayıp kapamak; meşgul olmak; bağlantılı olmak; bitirmek, sonuçlandırmak I'd like to help you, but my hands are tied Yardım etmeyi arzu ederdim, fakat elimde değil
- i bağ, düğüm; fiyonga; kravat, boyun bağı; rabıta, bağlantı, kayıt; berabere kalma; bir binanın kısımlarını tutan lata veya demir kuşak; demiryolu traversi; müz bağlı nota işareti; çoğ bağlı alçak ayakkabı tie beam duvar latası tie clasp, tie clip kravat iğnesi tie plate demiryolunda ray ile travers arasında bağ levhası blood ties akrabalık, kan bağı
- f (-d, tying) bağlamak, raptetmek; düğümlemek; birleştirmek, bitiştirmek; kdili izdivaçla bağlamak, evlendirmek; müz bağlamak; berabere kalmak tie a can to (argo) kovmak tie by the leg engel olmak tie down kayıt altına almak, bağlamak tie