straight Kelime Anlamı ve Kullanımı
- s, i, z doğru, müstakim, düz; namuslu, dürüst; kdili güvenilir, emin; düzenli, muntazam, tertipli; şaşmaz, fark gözetmez; halis, saf (içki); kdili sapık olmayan; müz içten geldiği gibi söylenmiş, irticalen söylenmiş; i doğru çizgi, düz hat; the ile koşuda son dönemeçle hedef arasındaki mesafe; pokerde beş kartlı bir seri; z dosdoğru, sapmaksızın, yanılmadan; namuslu bir şekilde straight and narrow doğru ve dürüst straight from the shoulder hiç kaçınılmadan straight man ABD, kdili sahnede komedyenle çalışan ciddi görünüşlü oyuncu straight role fazla özelliği olmayan basit rol straight ticket ABD hep bir partinin adaylarına verilen oy straight face anlamsız surat go straight ıslah olmak out of straight eğri stand up straight dik durmak straight'ly z açıkça, dobra dobra straight'ness i doğruluk