stop Kelime Anlamı ve Kullanımı
- f (-ped, -ping) durdurmak, alı koymak, engellemek; mola vermek; durmak; kalmak; stop etmek; fren yapmak; kesmek; tıkamak; kapamak; tıpalamak; yenmek; müz çalgıda ses perdesini değiştirmek için tele veya deliğe basmak; noktalamak stop a gap bir boşluğu doldurmak stop dead birdenbire durmak; birden durdurmak stop down (mercek) perdesini küçültmek stop off geçici olarak durmak, konaklamak, uğramak stop order (tahvil) değeri ancak belli bir seviyeye düştüğünde satma emri stop over (ABD), kdili yolculuk esnasında mola vermek stop payment belirli bir çekin ödenmemesi için bankaya verilen talimat; çekin tediyesini durdurmak stop press gazete basılırken son dakikada ilâve edilen parça stop short birdenbire durmak stop the mouth susturmak, sözü ağzına tıkamak stop the show tiyatro dikkat çeken bir hareketle oyunu durdurmak stop up tıkamak
- i durma: duruş; durak yeri; mâni, engel; müz ses perdesini değiştirmek için çalgının tel veya deliğine basma; müz jödorg; (İng) nokta, noktalama işareti put a stop to durdurmak, kesmek, son vermek