so Kelime Anlamı ve Kullanımı
- z, (bağlaç), (ünlem), s böyle, şöyle, öyle, bu suretle; bu kadar; şu kadar; bu veya şu sebepten; bu cihetle, bu münasebetle; pek âlâ, pek iyi; kadar, sanki; çok; pek çok; (bağlaç) şartı ile; müddetçe; bunun için; ve; (ünlem) Ya! demek ki; yeter, kâfi; Öyle mi? Tamam ! s doğru so far şimdiye kadar So long kdili Hoşça kalın ! so to speak sözde, güya, sözün gelişi so that ta ki; şöyle ki So what ? Ne fark eder? N'olucak yani! and so bunun gibi, böylece; neticede and so on ve saire, ve diğerleri an hour or so bir saat kadar He said so Öyle dedi He was born blind and remained so all his life Kör olarak doğdu ve hayat boyu öyle kaldı It's not so Yalandır just so yerli yerinde Let it be so Öyle olsun
- müz, bak sol