sit Kelime Anlamı ve Kullanımı
- f (sat, -ting) oturmak, çömelmek; tünemek; kuluçkaya yatmak; filanca tarafta bulunmak; toplantıda üye sıfatı ile oturmak: toplantı yapmak, toplanmak; ressam veya heykeltıraşa modellik etmek; resim çektirmek için poz vermek; binip oturmak (ata); oturtmak sit at ones feet talebesi olmak sit by ilgilenmemek sit down oturmak sit in on misafir sıfatıyle toplantıya katılmak sit on toplantıda ele almak; kdili susturmak, ağzını kapatmak sit on the fence tarafsız kalmak sit on the lid meseleyi örtbas etmeye çalışmak sit on the throne hükümdarlık tahtına oturmak; kral olmak sit out sonuna kadar oturmak; baloda bir dans esnasında oturmak sit over (argo) sıkışıp başkasına da yer vermek sit pretty ABD, (argo) kârlı durumda bulunmak sit tight kdili sonuç elde edilinceye kadar harekete geçmemek sit up dik oturmak; yolunu beklemek; ilgi göstermek The wind sits in the east Rüzgar doğudan esiyor