rock Kelime Anlamı ve Kullanımı
- i kaya; kaya parçası; kaya gibi kuvvetli şey; (ABD),( argo) büyük mücevher, elmas; (ing) akide şekeri; felâkete sebep olan şey the Rock Cebelitarık dağı ve kalesi rock bass Amerika'ya mahsus bir çeşit tatlı su balığı rock bottom kaya tabakası; en aşağı (fiyat) rockbound s etrafı kayalık; ulaşılmaz, erişilmez rock candy akide şekeri rock crystal neceftaşı rock garden kayalık yerde bulunan bahçe; dağ çiçekleri yetiş- tirmek için özel olarak yapılan kayalık bahçe rock ruby 1â1 taşı rock salt kayatuzu rockwork i kaya parçaları ile yapılan duvar veya bahçe- süsü living rock arz kabuğun daki taşküreden ayrılmamış kaya kitlesi on the rocks kayaya çarpmış, harap olmuş; iflâs etmiş; buzlu fakat soda veya su katılmamış (viski)
- f, i sallamak; beşik sallamak, sallayarak uyutmak; sallanmak, olduğu yerde sallanmak; i sallama, sallanma rockandroll i çok ritmik bir pop müziği rocking chair salıncaklı sandalye rocking horse salmcaklı oyuncak at rock the boat velveleye vermek