quick Kelime Anlamı ve Kullanımı
- s,i, z çabuk, seri, hızlı, tez, süratli; keskin, anlayışlı; işlek, faal; tez elden; titiz, çabuk kızan; gebe, hamile; eski hayatta, canlı, diri; i tırnak altındaki hassas et; his; z çabucak, süratle, hemen quick returns çabuk gelen kazanç as quick as I can elimden geldiği kadar çabuk to the quick çok hassas ete kadar, en hassas noktaya kadar the quick and the dead diriler ve ölüler quickly z çabuk, acele quickness i çabukluk, sürat