level Kelime Anlamı ve Kullanımı
- i, s, f, (-ed, -ing veya -led, -ling) düzlük, düz yer; mim, taban terazisi; tesviye aleti; yatay hat, yüzey; irtifa sathı; seviye, derece; s düz, düzlem, yatay, ufki; bir seviyede, bir hizada, müsavi; aynı irtifada; kdili ölçülü, dengeli, muvazeneli, muntazam; f düzeltmek, tesviye etmek, düz etmek, düz yüzey haline getirmek; tahrip etmek; bir seviyeye kaldırmak veya indirmek; nişan almak için doğrultmak (tüfek); aynı seviyeye getirmek; yol veya bayırın nispi irtifalarını aletlerle ölçmek; argo doğruyu söylemek level crossing bir yolun demiryolundan aynı seviyede geçmesi dead level dümdüz yüzey; aynılık, müsavi derece I'll do my level best Elimden geleni yaparım on a level with aynı yüzeyde, aynı seviyede, bir yükseklikte level off hav kalktıktan sonra yatay olarak uçmak pump level şakul spirit level tesviye ruhu, tesviye aleti