know Kelime Anlamı ve Kullanımı

    • (f) (knew, known) bilmek, tanımak; seçmek, farketmek; iyi bilmek, malumatı olmak, malumat edinmek; haberi olmak, haberdar olmak; ezberlemek; tecrübeyle bilmek; eski cinsi münasebette bulunmak He should have known better than to do it O işi yapmayacak kadar aklı olmalıydı know how usulünü bilmek know ones own mind emin olmak, tereddüt etmemek, kararlı olmak know the ropes usulunu bilmek, çaresini bilmek know whats what uyanık fikirli olmak, dünyada olup bitenleri bilmek Not that l know of Bildiğime göre, değil (yok) the known (mat) bilinen, malum knowable (s) bilinmesi mümkün, bilinir
    • (i) bilgi, malumat be in the know malumatı olmak, gizli bir şeyden haberi olmak




online kişi ingilizce öğreniyor veya ingilizce kelime arıyor