ground Kelime Anlamı ve Kullanımı

    • (s), (bak) grind ground glass buzlu cam; cam tozu
    • (i) yeryüzü; yer, zemin; toprak; meydan, saha, arsa; mesafe, yer; denizin dibi, dip; mebde, prensip; kabartma iş yapılacak düz satıh; maden levha üstüne sürülen ve işlenmeyecek kısımları muhafaza eden yapışkan terkip; (elek) toprak ground ball beysbol yere sürtünerek giden top ground bass (müz) en kalın sesle tekrarlanan melodi ground cover toprağa yakın yetişen kalın bitki örtüsü ground crew hava meydanı tayfası ground floor zemin katı ground hog Amerikada bir çeşit dağ sıçanı ground hog day 2 şubat ground ice suyun dibinde meydana gelen buz ground ivy yer sarmaşığı ground line resimde alt çizgi, ön çizgi ground pine kurdayağı, (bot) Lycopodium; kurtluca, meşecik, (bot) Ajuga chamaepitys qround plan bir binanın zemin planı around plate toprak levhası ground rent arsa kirası ground speed (hav) yer sürati ground swell soluğan ground water yeraltı suyu ground wire (elek) toprak teli ground zero bombanın patladığı yer above ground yeryüzünde; meydanda break ground tarla sürmek; yeni bina için yere ilk kazmayı vurmak, temel atmak; işe başlamak cover ground yol almak; konuya değinmek cut the ground out from under one's feet (colloq) ayağını kaydırmak, delillerini çürütmek down to the ground her hususta, tamamen from the ground up temelinden, tamamen gain ground ilerlemek; iyileşmek; mesafe katetmek get in on the ground floor ABD, (kdili) temelden katılmak, bir işe yeni başlandığında katılmak give ground ricat etmek, çekilmek hold one's ground, stand one's ground durumunu devam ettirmek, ayak diremek into the ground gereğinden fazla, dayanılmayacak kadar Iose ground gerilemek, fenalaşmak rağbetten düşmek off the ground harekette on good grounds iyi sebeplere dayanan on one's home ground kendi bilgi alanında on the grounds of sebebiyle, -e dayanarak rising ground yokuş, bayır
    • (f) temel üzerine kurmak, esaslı bir şekilde yapmak; esaslı şekilde öğretmek; resme zemin boyası vurmak; yere oturtmak, karaya oturtmak (gemi); (elek) toprağa bağlamak; temeli olmak; yere konmak; (hav) pilotun uçmasma izin vermemek ground arms silahı yere dayamak




online kişi ingilizce öğreniyor veya ingilizce kelime arıyor