flash Kelime Anlamı ve Kullanımı
- (i) parıltı, ani alev, şule; işaret olarak yanıp sönen ışık; an; birden gelen su akıntısı; kaba gösteriş; cama renk vermek için maden tuzu ile kaplama; bülten flashback (i) geriye dönme flashboard (i) suyun yüksekliğini artırmak için barajın üstüne takılan tahta, savak taşırma kapağı flash bulb (foto) flaş flash flood seylâp flashlight (i) el feneri flash point (fiz) ısınan bir sıvıdan çıkan gazların yanma harareti flash torch tiyatroda şimşek çakması hissini uyandıran tertibat flash in the pan gösterişli bir şekilde başlayıp neticesiz kalan hamle veya insan a flash of lightning şimşek, yıldırım in a flash ansızın, şimşek gibi, birdenbire news flash (ABD) radyo veya telgrafla gelen acele ve kısa haber
- (s), (ing) hırsız veya serserilere ait; gösterişli fakat sahte; kaba bir şekilde gösterişli flash language hırsız argosu
- (f) birden alevlenmek, şimşek gibi çakmak veya parlamak; birden parlamak; birden akla gelmek; cam bir mamule ikinci bir renkte ince cam tabakası ilâve etmek; telgraf veya radyo ile acele haber ulaştırmak; (k)dili birdenbire göstermek; yağmurdan korumak için damın üstüne ve altına saç kaplamak It flashed upon me Birden aklıma geldi