first Kelime Anlamı ve Kullanımı

    • (s), (i), (z) ilk, birinci, baş, en büyuk; (i) başlangıç; baş yer, birincilik; (müz) en tiz ses; birinci mal; ayın ilk günü; (z) evvelâ, ilk önce, başta, en ileride; ilk defa olarak; ondan evvel firsts (i) en iyi kalite eşya first edition ilk baskı first aid (tıb) ilk yardım first aidedecamp baş yaver first and foremost ilk önce, en başta first and last ilk ve son, her şeyi hesaba katarak, umumiyet itibariyle firstborn (i),(s) ilk çocuk; (s) ilk doğan first base başarının başlangıcı First Cause ilk neden, Cenabı Hak first class (s), (z) birinci sınıfa ait; birinci sınıftan, mükemmel, âIâ; adi mektup cinsinden; (z) birinci mevki ile first cost maliyet fiyatı First Day pazar günü firstday cover ilk gün satışa çıkarılan yeni pulla pullanmış zarf first floor zemin kat; (ing) birinci kat first form (bak) form first fruits ilk sonuç, ilk hasılât firsthand (z), (s) doğrudan doğruya, vasıtasız olarak, aracı olmadan; (s) dolaysız first lady cumhurbaşkanının karısı first lieutenant (ask) üsteğmen first mate (den) kaptan yardımcısı first mortgage ipotek, birinci derecede ipotek first name isim, ad first night gala temsili, açılış gecesi first offender ilk defa sabıkalı olan kimse first person birinci tekil veya çoğul şahıs (ben, biz) first or last er geç first papers (ABD) vatandaşlığa kabul için yapılan ilk müracaat firstrate (s) mükemmel, birinci sınıf first water en yüksek kalite (mücevher) at first ilk önce, evvelce from the first baştan itibaren the first two baştan itibaren ilk ikisi, birinci gelen iki (kimse veya şey)




online kişi ingilizce öğreniyor veya ingilizce kelime arıyor