fine Kelime Anlamı ve Kullanımı
- (i), (müz) son
- (s), (z), (f) güzel, ince, zarif; (saf, katkısız, katışıksız, halis; hassas, ince ruhlu, duygulu; ala, mükemmel, üstün: berrak, açık; (z), (k)dili güzel, hoş, iyi; (f) toz haline getirmek; güzelleşmek fine arts güzel sanatlar finedraw (f), (terz) kumaşın iki kenarını görünmez surette birbirine dikmek; inceltmek (tel) finedrawn (s) inceltilmiş (tel), bütün ayrıntılarıyla düşünülmüş in fine feather (k)dili havasında finegrained (s), (bot) ince damarlı (ağaç); (foto) ince tanecikli fine-spoken (s) kibar bir şekilde konuşan finespun (s) ince eğrilmis; aşırı derecede ince fine-toothed comb ince dişli tarak go over the matter with a fine-toothed comb meseleyi inceden inceye gözden geçirmek, ince eleyip sık dokumak a fine distinction ince fark afine lady hanımefendi fine gold saf altın My fine fellow ! Oğlum ! Yahu ! some fine day günün birinde finely (z) inceden inceye, güzel bir şekilde fineness(i) incelik, zarafet, güzellik; karışımdaki saf altın oranı
- (i), (f) para cezası; (f) para cezasına çarptırmak finable (s) para ile cezalandırılabilir, para cezası verilebilir