evidence Kelime Anlamı ve Kullanımı
- (i), (f) delil, tanıklık, şahadet, ispat, tanıt; vuzuh, açıklık, aydınlık; şahit; (f) belirtmek, tasrih etmek, açıklamak, tavzih etmek; ispat etmek be in evidence göz önünde olmak, belirmek, meydana çıkmak external evidence harici delil, konu dışından gösterilen delil in evidence göze çarpan, aşikâr internal evidence dahili delil, muhtevadan çıkarılan delil turn state's evidence suç ortağı aleyhine ifade vermek