do Kelime Anlamı ve Kullanımı

    • (i), (müz) bir gamın birinci ve son notası
    • (i), (kdili), eğlenti, toplantı do's and don'ts yapılması ve yapılmaması gereken şeyler
    • (f) (did, done) etmek, yapmak, eylemek; icra etmek, kılmak, ifa etmek; başa çıkmak, başarmak; tamamlamak; hazırlamak, tertip etmek; hareket etmek, davranmak; bir halde olmak; işini becermek; kafi gelmek, yetişmek; tercüme etmek; oynamak (piyes); belirli bir mesafe katetmek; fiilin anlamını ve emir cümlesini kuvvetlendirmede I do believe you Do be quiet: soru cümlelerinde: Do you hear? olumsuz cümlelerde: I do not know do away with atmak, kaldırmak; öldürmek do badly işini becerememek do battle uğraşmak, mücadele etmek do by davranmak do for bakmak do in argo öldürmek do one's best elinden geleni yap- mak do one's hair saçlarını düzeltmek veya şekil vermek do to death öldürmek do over again yeni baştan yapmak do up sarmak, paket etmek; çok yormak; konserve yapmak; tamir etmek Do tell ! Öyle mi ? Sahi mi ? do well işi iyi gitmek; iyi para kazanmak do well by him ona iyilik etmek do without muhtaç olmamak, -sız olmak done to a turn olmuş, tam pişmiş done in (ABD), kdili yorgun, bitkin; öldürülmüş all done up bitkin bir halde, çok yorulmuş; hepsi hazır, hepsi sanlmış (paket vb) make do idare etmek It is not done Yapılmaz Yakışık almaz have nothing to do with hiç bir ilişkisi olmamak How do you do? Nasılsınız? Nothing doing ! kdili Asla! That will do Kafi Yetişir well to do zengin, hali vakti yerinde




online kişi ingilizce öğreniyor veya ingilizce kelime arıyor