close Kelime Anlamı ve Kullanımı
- (s) yakın birbirine yakın; kısımları birbirine yakın, sıkı; kapalı, kapatılmışı; dar, sıkışık; havasız; fikirlerini açıklamaktan kaçınan, sıkı ağızlı; gizli tutulan, saklı, mahrem; cimri, hasis; (dilb) ağzı kısarak söylenen (harf); hemen hemen eşit olan close call, close shave (ABD), (kdili) paçayı zor kurtarma close contest, close game beraberliğe yakın oyun veya yarış close haircut kısa saç tıraşı close quarters sıkışık yer close reasoning mantıklı açıklama close resemblance yakın benzerlik close to home yurek yakıcı tesiri olan close to the wind (den) orsasına, rüzgâr yönüne doğru
- (i)avlu, kilise avlusu, etrafı çevrili arazi; (ing) ve iskoç geçit, giriş yolu
- (i) sonuç, nihayet; bağlantı: göğüs göğüse kavga
- (f) kapamak, kapatmak; tıkamak doldurmak (delik); son vermek; etrafını çevirmek, ihata etmek; kapanmak; sona ermek; yaklaşmak; anlaşmaya varmak; birleşmek close down kapamak; kapanmak close in on etrafını çevirmek close out (ABD) hepsini satmak, indirimli satmak elose up kapatmak, kapanmak; birbirine yaklaşmak closed (s) kapalı closed circuit kapalı devre closed season avlanmanın yasak olduu mevsim closed shop yalnız sendika üyelerini çalıştıran fabrika