bound Kelime Anlamı ve Kullanımı
- f sekmek, sıçrayarak gitmek, zıplamak, fırlamak; sektirmek, sıçratmak, zıplatmak
- s bağlı, kayıtlı; ciltli, ciltlenmiş; mecbur bound to win mutlaka kazanacak bound up in bağlı, düşkün
- i sıçrayış, fırlayış zıplama, geri tepme at a bound bir hamlede
- i, gen çoğ hudut, sınır, sınırlar
- f hudutlamak, sınırlamak; kuşatmak; hudutlannı çizmek; hemhudut olmak, bitişik olmak
- s gitmeye hazır, hareket halinde homeward bound memleketine doğru yola çıkmış veya çıkmak üzere