bone Kelime Anlamı ve Kullanımı
- f kemiklerini ayyrmak, ayıklamak; gübre olarak toprağa ufalanmış kemik ilave etmek; balina geçirmek (korse ,gömlek vb'ne); (argo) çok çalışmak, hafızlamak, kuşlamak bone for an exam imtihan için hazırlanmak bone up on a subject bir mevzu üzerinde okumak
- i kemik, kılçık; çoğ iskelet, vücut: kemikten yapılmış bir şey; balina (korse için); kdili zar bone ash kemik kulu boneblack i yanık kemiklerden yapılan siyah boya bone china icinde kemik külü olan tabaklar bone-dry s kupkuru boneless s kemiksiz bone meal kemik tozu bone setter çıkıkçı, kırıkıçı frontal bone alın kemiği shank bone bacak kemiği vomer bone saban kemiği bone of contention anlaşmazlık sebebi have a bone to pick with someone paylaşacak kozu olmak, halledilecek davası olmak feel in one's bones derinden hissetmek, çok emin olmak make no bones about açıkça söylemek