bolt Kelime Anlamı ve Kullanımı
- i, f, z sürgü, kol demiri; kilit dili; cıvata; fırlama, kaçış; top (kumaş ,duvar kağıdı); yıldırım; kısa kalın ok; kitabın kesilmemiş kenarları ve sayfaları; f süngülemek; fırlamak; düşünmeden söylemek, ağzından kaçırmak; çiğnemeden yutmak, alelacele yemek; top veya rulo haline koymak (kumaş , duvar kağıdı); ansızın yerinden fırlamak; ABD, pol (partisinden) çekilmek; (partisine) destek olmaktan kaçınmak; z ansızın, birdenbire bolt chisel çapraz keskiç bolt cutter mandal kesecek alet bolt from the blue hiç umulmadık iş, tam sürpriz, tepeden inme bolt knife sayfaları kesmek için kullanılan mucellit bıçağı bolt upright dimdik ring bolt den halkalı mapa shoot one's bolt elinden geleni yapmak, son imkanını kullanmak
- f elemek, elek veya tulbentten geçirmek, süzmek; eler gibi dikkatle gözden geçirmek