bar Kelime Anlamı ve Kullanımı

    • (i) çubuk, sırık, kol, kol demiri; mania, engel; bir nehir ağzında veya kıyıya paralel olan uzun kum ve cakıl seti; avukatlık mesleği, baro; mahkemede dinleyicileri hakim, jüri ve avukatlardan ayıran parmaklık; mahkemede sanık kürsüsü; içki satılan veya içilen yer, bar, meyhane, (huk) men'i muhakeme; (müz) ölçü çizgisi; hane armada birbirine paralel iki serit bar line (müz) öIçü çizgisi bar of soap sabun kalıbı admit to the bar baroya kabul etmek behind bars hapiste, mahpus
    • (f) kol demiri ile kapamak, sürgülemek; parmaklığln arkasında tutmak; mani olmak, önlemek; hariç tutmak, dahil etmemek; kumaş üzerine çizgi veya yollar yapmak
    • (i), (fiz) bar, basınç öIçü birimi
    • (edat) maada, -den baska bar none istisnasız, ayrıksız
    • kıs barometer, barometric, barrel




online kişi ingilizce öğreniyor veya ingilizce kelime arıyor