FLUSH Kelime Anlamı ve Kullanımı

    • (f), (i) kanatlanıp uçmak, ürkmüş kuş gibi uçmak: ürkütüp kaçırmak (özellikle av kuşu): (i) birden ürkütüp kaçırılan kuşlar
    • (s), (f), (z) dopdolu, taze: bol, mebzul, bereketli, cebinde çok para taşıyan: bir seviyede, düz: güvertesi baştan kıça kadar düz olan (gemi): (f) düzlemek bir seviyeye getirmek; boşluklarını doldurup düzeltmek (duvar); (z) düz bir şekilde, yüzeyde tam
    • (f), ; birden akmak, hücum etmek (kan); kızarmak; heyecanlandırmak: akıtmak, bol su ile temizlemek; kızartmak; (i) kızarma; ısınma, heyecan, galeyan, coşma, taşkınlık; kırmızılık, kızartı; ateş hararet, sıcaklık Her face was flushed Yüzü kıpkırmızıydı in the first flush of passion ilk heyecanla, hislerin ilk coşkunluğuyla flushed with victory zaferin verdiği şevk ve heyecanla dolu
    • (i), iskambil floş, poker oyununda aynı renkten olan bir el kağıt




online kişi ingilizce öğreniyor veya ingilizce kelime arıyor