COVER Kelime Anlamı ve Kullanımı

    • (i) kapak, örtü; batlaniye; cilt; saklanmaya yarayan ağaçlık ve çalılık; bahane; sofra takımı; (tic) karşılık cover charge (lokantalarda) giriş ücreti cover crop toprağı muhafaza etmek için kışın ekilen ekin cover girl kapak kel cover glass lamel: covered wagon üstü bezle kaplı dört tekerlekli at arabası break cover gizlendiği yerden meydana çıkmak take cover sığınmak, iltica etmek, gizlenmeye çalışmak under cover gizlenmiş; sığınmış; zarf içinde under cover of perdesi altında, kisvesi altında under separate cover ayrı bir zarfta He read the book from cover to cover Kitabı başından sonuna kadar okudu
    • (f) kapamak, örtmek, kaplamak; kapsamak, ihtiva etmek, şamil olmak; sigorta etmek; korumak, müdafaa etmek; saklamak, gizlemek; yol almak, katetmek; (gazet) röportajını yapmak , yazmak; kuluçkaya yatmak; (erkek hayvan) cinsi münasebette bulunmak; mesuliyetini üzerine almak; idare etmek; yerini doldurmak ; yetmek, kafi gelmek; silâh ile tehdit etmek; destek ateşi sağlamak; aynı miktarda para koyarak bahse girişmek cover up örtmek; gizlemek Don't move: I've got you covered I Kıpırdama, elimdesin I He covered himself with embarrassment Kendi kendini utanç verici bir duruma soktu He covered himself with glory şan ve şeref kazandı He covered it with oil Üzerine yağ sıvadı




online kişi ingilizce öğreniyor veya ingilizce kelime arıyor